![](https://lifesci.boun.edu.tr/wp-content/uploads/2022/10/FPRwlbeXMAMp_wV-1-1024x576.jpeg)
Tarih ve Saat
Konum
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Derin Teknoloji Üssü, Kandilli, Rasathane Cd. No:104 D:7, 34684 Üsküdar/İstanbul
Etkinlik Hakkında
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi LifeSci, sağlık ve biyoteknoloji alanında, özellikle start-up ve KOBİ’lere yönelik güncel konu ve yeniliklere odaklanan, iki ayda bir düzenlenecek ‘Boğaziçi LifeSci Kandilli Derin Sohbetleri’ başlıklı yeni bir seminer serisi başlatıyor.
‘Kandilli Derin Sohbetleri’ Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanıyla ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamındaki “Yaşam Bilimleri KOBİ’lerinin Küresel Rekabetçiliğini Arttırmaya Yönelik Ar-Ge Destek Laboratuvarları Teknik Destek Projesi” dahilinde organize edilmektedir.
Sizleri etkinliğimize katılmaya ve Boğaziçi LifeSci ağının bir parçası olmaya davet ediyoruz.
PROGRAM (GMT+3)
11.00 – 11.15 Açılış Konuşması
Prof. Cengizhan Öztürk
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Endüstriyel Projeler Koordinatörü
11.15 – 11.30 Teknik Destek Projesine Genel Bakış
Dr. Pascal Kahlem
Teknik Destek Projesi Takım Lideri
11.30 – 12.00 Yeni Nesil Bir Görüntüleme Ajanının Geliştirilmesi: Laboratuvardan Kliniğe
Prof. Mangala Srinivas
Wageningen Üniversitesi & Araştırmaları Hücre Biyolojisi ve İmmünoloji Bölüm Başkanı
12.00 – 12.15 Soru-Cevap
12.30 Kapanış
Simültane tercüme sağlanacaktır.
İletişim: bulifesci.events@sistemglobal.com.tr
Prof. Mangala Srinivas’ın Konuşma Özeti
Görüntüleme ajanları ve genel olarak nanoteknoloji, klinik gelişim açısından gri bir alan içerisinde yer almaktadır. Görüntüleme ajanları gerek formülasyon ve gerekse mevzuat açısından çalışılması zor olan malzeme ve konulardır ve bunlar bazen tıbbi ürün olarak da sınıflandırılmaktadırlar. Bu sunumumda; araştırma ekibimin yeni bir görüntüleme ajanını geliştirme ve karakterize etme konusundaki çalışmalarını ve bu bağlamda söz konusu malzemenin araştırmadan kliniğe giden yolculuğundan bahsedeceğim. Yine bu sunumda gelişmiş terapilerdeki görüntüleme ihtiyaçlarından ve bunların bilim insanlarına ne şekilde faydalar sağlayabileceğinden söz edeceğim. Ayrıca kliniğe giden yolculuğumuzda karşılaştığımız bazı engelleri gözden geçireceğim. Ekibimle beraber spesifik olarak, çeşitli klinik ve preklinik görüntüleme yöntemlerinde (MRI, ultrason, floresan, PET, SPECT) kullanılan ve bir polimer matris içerisine hapsedilmiş nanopartiküller üzerine çalışmaktayız. Bu nanopartiküller, kantitatif çalışmalarda ve in vivo hücre takibi için terapötik hücreleri etiketlemek üzere tasarlanmış olup değişik pek çok uygulamaya uyarlanabilir durumdadırlar.